H?seyin Fellah

Osmanlı D?nemi’nde Alexandre Dumas’nın “Monte Kristo Kontu” adlı eserinin ?evirisi, i?lerinde Ahmet Mithat’ın da olduğu 30 kişilik bir ekip tarafından ?? yılda tamamlanır. Ahmet Mithat bu eserden o kadar etkilenir ki b?yle bir macera romanı kaleme almak ister. Bu ?abanın bir ?r?n? olarak da ?nce “Hasan Mellah” (1874) , ardından “H?seyin Fellah” (1875) yayımlanır. “Kanlı Bur?”ta iki yeni?eri tarafından yaralanan Civelek Mustafa, bir ana ile kızı -Hasna Hanım ile Şehlevend- tarafından evine taşınarak ?l?m?n elinden kurtarılır. Bu şekilde İstanbul’da başlayan hik?ye, Cezayir’de gelişir ve burada, Civelek Mustafa ile Şehlevend’in yolları bir daha kesişir. Cezayirli bir eşkıya ?etesinin k?k?n? kazımaya niyetlenen bu iki İstanbullunun, bir de Cezayirli, g??l? ve n?fuzlu bir yardımcıları vardır: H?seyin Fellah. İnsanoğlunun yaradılışı, tıpkı Civelek Mustafa’nın dediği gibi değil midir? D?ş?n?rlerden pek ?oğu da ?yle dememiş midir? Yani Allah bu d?nyayı insan nevini her h?lde mesut edebilecek bir surette yaratmış olduğu h?lde; yine o insan nevine verdiği bir fıtrat gereğince bunlardan her biri d?nya saadetine m?stakil olarak kendileri malik olmak ve başka insanları da kendisine k?le etmek davasına kalkışırlar…